Teneart Atölyesi, mimar, iç mimar, tasarımcı ve sanatçılardan oluşan uzman ekibiyle, tasarım aşamasından montaja kadar müşterileriyle birebir çalışır ve her projeye özel üretim yapar.
Atölyemizin her ürünü tamamen el yapımıdır ve patentli reçeteleri, otuz seneyi aşkın süredir arkeolojik seramikler ve İznik Çinileri üzerine ARGE çalışmalarını sürdüren Dr. Füsun Okyar tarafından geliştirilen İznik Çini reçeteleri baz alınarak üretilmiştir. Günümüzün İznik ve Kütahya çini üreticilerinden farklı olarak Teneart Atölyesi, müze kalitesinde gerçek el yapımı İznik Çinisi üretmektedir ve replika kalitesinde seri üretim kapasitesine sahip bir atölyedir.
Teneart İznik çinileri, sürdürülebilir mimari ilkelere sahiptir. Ürünlerimiz mevsimsel hava değişiklikleri ve yüksek sıcaklık farklılıklarına karsı dayanıklıdır ve her türlü iklim koşulunda uygulanabilir. Çatlama veya kırılma göstermeksizin hem dış hem iç mekanda kullanıma uygundur ve TS EN ISO 10545 standartlarına sahiptir.
Orjinal Osmanlı Dönemi İznik çinileri, yüzyıllar boyunca Türk mimarimizi zenginleştiren bir yapı elemanı olarak kullanılmıştır. Hızla büyümekte olan atölyemiz ve Teneart ekibi olarak, gerçek İznik çinisini günümüzde de Türk mimarisi ile buluşturmaktan ve geleneksel İznik taş çini sanatını orjinaline uygun yasatabilmekten gurur duyar, bu mutluluğumuzu yeni projelerde sizinle de paylaşmayı çok isteriz.
Yer: KEÇİÖREN Metrosu ASKI İstasyonu, Ankara
İşveren: Gülermak-Kolin
Kobalt mavisi ve su yeşili renk geçişlerinin kullanıldığı çini panosu, genişleyen su halkalarını andıran mermer dokusuyla özel bir karakter arz eder. 15 metre uzunluğundaki panonun tasarımında, İstanbul Hürrem Sultan Türbesi’ndeki su basmanı çinilerinin desenlerinden esinlenilmiştir.
Yer: YHT Bozüyük İstasyonu, Eskişehir
Orjinali İstanbul Sultanahmet Cami’sinde bulunan, Osmanlı Dönemi mavi-beyaz çini panosunda, kobalt renkli üzüm desenleri birbirini tekrarlayacak şekilde dekorlanmış, kavisli montaj yüzeyine uygun şekilde monte edilmiştir.
Yer: Marmaray Metrosu Üsküdar İstasyonu, İstanbul
İşveren: TAISEI
Marmaray Metrosu Üsküdar İstasyonu’ndaki iki sanat panosu, istasyonun iskele çıkısında bulunmaktadır.
Altıgen Pano
Orjinali Edirne Muradiye Cami’sinde bulunan replika çini panosu, altıgenler üzerine uygulanmış 39 tür farklı desenden oluşur. Mavi-beyaz renklerindeki altıgenlerin turkuaz üçgenlerle tamamlandığı pano çalışmasında, Erken Osmanlı Dönemi’ne ait birbirini takip eden desenlerde değişim, dönüşüm, farklılık ve benzerlik vurgulanmak istenmiştir.
Bahar Dalı Panosu
Osmanlı Dönemi’ne ait bahar dalı panosu Gülbenkyan müzesinde sergilenen 2 adet karodan esinlenerek tasarlanmıştır.
Yer: Haydarpaşa İskelesi, İstanbul
İşveren: Aksan & Anıl İnşaat
Cumhuriyet Dönemi’nde Mimar Vedat Tek tarafından tasarlanmış Haydarpaşa İskelesi’nin restorasyonu kapsamında Teneart, sanatçı Kütahyalı Mehmet Emin Usta tarafından yapılan çinilerin restorasyonunu üstlenmiştir.
Neo-Klasik döneminin özelliklerini yansıtan Haydarpaşa İskelesi, ahşap ve taş isçiliğiyle iç içe geçmiş zengin bir çini süslemesine sahiptir. Mimar Vedat Tek’in tasarımında mimariyle bütünlesen bir ‘yapı elemanı’ olarak kullanılmış Kütahya çinileri, günümüzde genellikle ‘sanat panosu’ adi altında kullanılan çini sanatının mimarideki işlevi ve önemini hatırlatmaktadır.
Yapıda pencere alınlıklarındaki desenli panolar hariç, dış cephe ve iç mekandaki tüm çini parçaları Tene Art tarafından yenilenmiştir. Turkuaz, kobalt, kirik beyaz ve kiremit renklerinin kullanıldığı, çeşitli form ve ölçülerde 25.000 adet çini, orijinallerinin renk tonlarına uygun olmasına özen gösterilerek üretilmiş, cephelerin taş isçiliğiyle iç içe geçecek şekilde monte edilmiştir.
Yer: AJWA Hotel, İstanbul
Sultanahmet’teki Ajwa Hotel binasının restorasyonu kapsamında Teneart, yapının dış cephe ve iç mekan çinilerinin ya pimini üstlenmiştir.
Dış cephede pencere alınlıkları, özel üretim çini panolar ile bezenmiş, uygulanan mavi-beyaz Rumi desenler, Türk Neo-Klasik mimarisini Arap üslubuyla harmanlayan otel binasını, Osmanlı motifleriyle süslemiştir.
İç mekanda otel odalarının banyoları, katların her odasında ayrı çini ve bordür desen replikalarının oluşturduğu, zengin Osmanlı dönemi kompozisyonları ile bezenmiştir.
Yer: YHT İstasyonu, İzmit
İşveren: Demir Yolları (TCDD)
Sanat Panosu
İzmit YHT İstasyonu bekleme salonunda bulunan sanat panosu, 1900’lü yılların başında İzmit Körfezi’ni resimleyen eski bir kartpostaldan ilham alınarak tasarlanmıştır.
Sütun Süslemeleri
Bekleme salonundaki bazı mimari elemanları zenginleştirmek amacıyla uygulanmış düşey panolar, sarı-patlıcan moru renklerindeki desenleriyle ahşap zeminlere hayat vermiştir.
Yer: Büyük Tarabya Otel, İstanbul
İşveren: Bayraktarlar Holding
Bayraktarlar Holding Grand Tarabya Hotel restorasyon projesi kapsamında, The Brasserie restorandı için yapılan mozaik pano, restoran salonu ve lavabolarında duvar kaplaması olarak kullanılmıştır. Toplamda 25.000 adet çiniden oluşan 60 m2’lik montaj alanında, sedef beyazı, turkuaz, mavi, kobalt mavisi, su yeşili ve açık gri olmak üzere altı renk kullanılmıştır. 50 x 80 mm boyutlarında ve 7 mm kalınlığındaki mozaik çini parçaları İznik çini hamuruyla elde kalıplara basılıp zımparalanarak balık pulu formalarında sekil verilmiş, geleneksel sıva harcı ile mozaik uygulama olarak özenle monte edilmiştir.
Beyaz Konaklar Sultanahmet Çini İşleri
Sivas Gökmedrese Çini Restorasyon Projesi